Netflix’in son yıllarda yaptığı en başarılı dizilerden birisi: Maniac
Maniac, diziyi izlemeden bile sizi etkilemeyi başarabilen bir dizi. Yönetmen koltuğunda Cary Fukunaga, baş rolde ise Jonah Hill ve Emma Stone’un olması ile dizi size kaliteli bir yapımla karşı karşıya olduğunuzun sinyallerini veriyor.
Maniac dizisini anlamak için öncelikle Maniac dizisinin geçtiği zamanı ve mekanı anlamamız gerekiyor. Daha sonra karakterleri anlayıp bu macerayı sonlandırmak gerekiyor aksi taktirde havada kalan pek çok şey olacaktır.
Maniac yakın gelecekte geçen bir dünyayı anlatıyor, sokakta temizlikçi robotların olması bu durumu açıklıyor bize. Teknoloji gelişmiş gelişmesine ama insanların mutluluğu bu durumla paralel gitmemiş. Dünyada ne kadar insan varsa hepsinin bir korkusu var, herkes üzgün ve herkes yalnız. Zaten dizinin bize vermek istediği mesaj da buradan geliyor: Sadece siz değil herkes üzgün, herkes yalnız. Hatta insanlar o kadar yalnız ki para ile insan kiralayıp arkadaşlık yaptırıyorlar. Teknoloji ve bunalım ikilisi birleştiğinde ise ortaya G.R.T.A projesi çıkıyor.
G.R.T.A bu projenin kilit noktalarından birisi olan yapay zekanın adı. Projeyi özetlemek gerekirse: Psikoloğa gitmenin kalıcı bir çözüm olmadığını düşünen bilim insanları 3 haplık bir terapi, bir deneyim yaratmak istiyor. İşte Maniac ile birlikte kendimizi bu deneyin içinde buluyoruz.
Emma Stone (Annie), kendisini bir çıkmazın içinde bulmuş bir karakteri canlandırıyor. Kendisini kardeşinin ölümünden sorumlu tutan Annie çareyi G.R.T.A projesinin ilk hapı olan A hapını almakta bulmuş (bu hapa nasıl eriştiğini vs. anlatırsam yazı uzayacak o yüzden biraz hızlanıyorum). Hal böyle olunca Annie kısa bir sürede uyuşturucu bağımlısı haline geliyor. A hapı biten Annie hapa erişmek için G.R.T.A deneyine denek olarak girmeye karar veriyor.
Jonah Hill (Owen) ise zengin bir ailenin en sevilmeyen en çok dışlanan çocuğunu canlandırıyor. Owen’ın geçmişinde şizofreni nedeniyle akıl hastanesinde yatsa da hala bu durumdan muzdarip bir karakter. Bir şekilde kendisinin G.R.T.A projesi için seçilmiş olduğunu, kahraman olduğunu, Annie’nin ise kendisine yardım etmek için görevlendirilmiş bir ajan olduğunu düşünüyor.
Son olarak bahsetmem gereken karakter ise G.R.T.A: Bu karakter bir yapay zeka. Amacı ise hapların da yardımıyla karakterleri bilinç altlarında, gerçek korkularıyla yüzleştirmek. Her şey yolunda giderken projenin başındaki isimlerden birisinin ölmesi ile G.R.T.A’ın içi büyük bir hüzün ile doluyor.
G.R.T.A olanlara dayanamayıp ağlarken devlerinden akan sıvı nedeniyle Annie ve Owen’ın ayrı olması gereken devrelerini bağlıyor. Bunun sonucunda ne Annie Owen’dan ne de Owen Annie’den ayrılabiliyor. İçinde bulundukları türlü hikayelerde (kimi zaman bir mafya olurlarken kimi zaman elf oluveriyorlar gerçekten türlü hikayeler) sürekli bir araya geliyorlar, kopamıyorlar. Duygularla nasıl başa çıkacağını bilemeyen G.R.T.A tıpkı kendisi gibi hayatında çok önemli birini kaybeden Annie’ye musallat olur. Fakat Owen ve Annie’nin arasında güçlü bir bağ kurulmuştur ve ikisi de ne olursa olsun birbirlerini koruyacaklarına söz vermiştir.
Derken hikaye dallanıp budaklanıyor. İnanın pek çok detayı atlayıp hiç ettim çünkü ne yazı uzasın isterim ne de seyir zevkinizi bozmak isterim.
Dizinin prodüksiyonu gerçekten mükemmeldi. Her bir bölüm bambaşka bir konsept izlememize rağmen her set, her öykü bir film kalitesindeydi. Dizinin kalitesine diyecek söz yok. Yönetmene diziyi açmadan önce bile hayrandık zaten. Oyuncular desen kılıktan kılığa girselerde bütün rollerde başarılar. Lakin dizi hiç sürükleyici değil. Kimi diziler vardır tek oturuşta biter kimileri vardır tüm gün acaba bir sonraki bölümde ne olacak diye düşündürür heh işte Maniac ikisi de değil. Maniac güzel bir dizi olsa da bir günde 3 bölüm izlemenin sizi bayacağına eminim. Sonunda da etkileyici bir şey bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayacaksınız onuda söyleyeyim. Çünkü Maniac basit bir sona sahip. Tamam illa komplike bir son gerekmiyor ama dizi göklere çıkınca insan bir beklentiye giriyor işte.
Her şeye rağmen karşımızda güzel bir dizi var. Herkesin deneyim etmesi gerektiğine inanıyorum. Geç olmadan izleyin dostlar. Olmuş bu dizi… iyi seyirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder